더 레이크 하우스(The Lake House)

We stayed there for one night and it was an unforgettable experience for us. The lake view was incredible, especially sunset times. We watched the sunset from the deck while we were drinking our wine. In the morning the deck was very quiet and it was perfect to meditate there. 💆🏽‍♀️ Breakfast and dinner were also very good. The staff was very helpful for everything and I liked their hospitality. Thank you Lake House 💙

From the moment I arrived, I knew it would be a special trip. I was hosting a Yoga Retreat there, from the food, to the staff, every detail was taken care of. We were treated as part of the Lake House family. The owner, Yavuz Bey, was onsite to make sure that everything was taken care of so my students could focus on their yoga practice and get the rest and relaxation they all needed. Cant recommend enough.

I spent two nights here with my partner and absolutely loved it. The grounds are gorgeous with a perfectly manicured lawn, pink oleanders, olive trees, and agapanthus along stone paths. Laying in bed in the late morning watching the sun hit the olive trees and filtering through the leaves was exactly what we were looking for in a weekend outside of the city. The food was excellent and reasonably priced. Each night a 5-course dinner was served in a quiet setting in an unobtrusive manner that made me feel like only my partner and I were there. The food was a mix of classic Turkish and European dishes with a creative twist while still maintaining important classic elements of the dishes. The bread was the best that I have had in Turkey. Likewise, I was really impressed by the croissants at breakfast. The grounds are peaceful and beautifully maintained. The time I spent reading under the trees was the most relaxed I have felt in a long time. We also spent an entire afternoon sitting on the private dock. The lake is stunning with the most beautiful shades of green and blue, and mountains in the distance. Staff were polite, respectful, and discreet. The whole experience was so tastefully crafted. I loved how much privacy we were afforded, and how flexible staff were. We have a couple of recommendations, however. There are a couple of buildings that seem to be used for offices, but looked like nice living room spaces. It would be nice if those were opened up to be living room spaces where guests could relax or read. Additionally, it would be nice to be able to use a hot tub while visiting. I saw a photo of one on Tripadvisor, but there was not one available for us during our stay. Regardless, these are just suggestions and we will definitely be back. Our stay was fantastic.

The Lakehouse is right by the lake, has great food and the nature is impressive. Having said that, this real estate could have been used in a much better way. In general, the experience provided does not match a boutique hotel experience, it is rather a bed&breakfast experience. The room decoration is "cheap", the rooms are not cleaned daily, the staff is not attentive and is not professional. The room refrigerator was not even making the water cold and the refrigerator was not being refreshed every day. The environment does not make you feel safe in general. In general, price does not match the value provided, hence not recommended.

Müşteri memnuniyeti sıfır bir yer. İki günlük fiyat aldık ertesi gün parayı göndermek için bilgi almaya aradık fiyatı kişi başı 400 lira attırmışlar. Hiç etik çalışan bir yer değil. Mağdur kalmamak ve yetkili biri ile görüştük yetkilinin söylediği “siteden rezervasyon yapsınlar” olmuş. İşletmecileri böyleyse çalışanlardan farklı bir tutum beklememek lazım. Güzelim mekanı keşke daha insani ve etik değerleri olan birileri yönetseydi…

9 aile bu nadide mekanı geçen haftasonu kapattık. Dışardan kimsenin olmadığı biz bize olduğumuz bir haftasonunda , yanımızda köpeğimizde olabilir diye düşündük. Alabildiğine büyük ve güzel bahçe. Ailemiz en sempatik üyesi içinde güzel olur diye düşündük, zira çocuklarla çok anlaşabilen bir canlıdır. Ancak mekanın ayrıca kendi bünyesinde bir köpek olduğu ve psikolojisinin bozulmaması için belli bi süreden sonra köpeğimizi otelden atmak istediler. Tabiki itiraz ettik ancak nafile. Terbiye yoksunu işletmeci bey tarafından tüm haftasonumuzu zehir eden bi uslup ile mekandan köpeğimizi çıkarmak zorunda kaldık. Bir daha asla !!!

Bazı mekanlar vardır içine girer girmez bağ kurduğunuz ve daha ilk dakikadan keşke daha uzun süre yer ayırtabilseydik dediğiniz. İşte The Lake House tam da böyle bir yer. Önceleri günübirlik uğradığımız mekanın, birbirinden orjinal ve otantik obje ve eşyaları ile donanmış odalarını gördüğümüzde, burada mutlaka konaklamalıyız diye düşünmüştük. Sonunda burada konaklamak üzere onbeş yaşındaki oğlumuz ile gelmiş olduk. Bu yorumu da ortak düşüncemiz olarak yazıyoruz.. Otel, devasa bir alanda zeytin, palmiye, selvi, manolya başta olmak üzere bir çok ağaç ve bitkinin yer aldığı harika bir bahçeye sahip. Keyifle konaklanan odadan çıkıp bahçeyi geçince, karşınıza çıkan sazlıklı tahta yoldan ilerleyip enfes manzarasıyla göle ulaşıyorsunuz. Bahçede ya da göl kenarında doğanın sesini dinleyerek doğal yolla terapi atmosferini yaşayabilirsiniz. Otelin sahibi Yavuz Bey tam bir sanat aşığı ve eli mekanın her yerine dokunmuş bir işletmeci. Aslında kısa bir konuşma ile onun için buranın bir otel ya da işletme değil bir ev ya da klüp mantığı ile yaşatıldığını anlayabilirsiniz. Otelin restaurant kısmı ayrı güzellikte. Önceki ziyaretimizden bu yana menüsünün ne kadar zenginleştiğini ve yemeklerin lezzetinin daha da artığına şahit olduk. Meslek gereği dünyanın bir çok yerinde butik otelde konaklama şansımız oldu. Yağışlı bir havada gerçekleşen ziyaretimiz sırasında Karayipler’deki bir adada olduğumuz hissini güçlü şekilde yaşadık. Burayı şiddetle tavsiye ediyoruz. Gelecek olanlara şimdiden iyi tatiller.